26 Nisan 2015 tarihinde Milliyetçi Hekimler Derneği olarak gerçekleştirdiğimiz konferansımızda misafirimiz; MHP Iğdır Milletvekili Dr. Sinan Oğan’dı.
Toplantımız konferans öncesinde misafirlerimiz ve üyelerimiz için düzenlediğimiz kahvaltı ikramımızla başladı. Kahvaltı sonrası konferansımız; Dernek Genel Başkanımız Prof. Dr. Orhan Gedikli’nin Açılış konuşmasıyla devam etti. Konuşmasında Türkiye’de Sivil Toplum Kuruluşlarının yaşadığı zorluklara, seçime giderken ülke genelinde ki gerilimlerin insan sağlığına verdiği zarara değindi. Misafirlere ve üyelere katılımları için teşekkür ederek sözü misafir konuşmacı Dr. Sinan Oğan’a verdi.
Dr. Sinan Oğan konuşmasına; davet ve katılım için Milliyetçi Hekimler Derneği Yönetimi’ne ve Başkanı’na teşekkür ederek başladı.
Seçime doğru giderken ülkenin içinde bulunduğu durumu uzunca değerlendiren Dr. Sinan Oğan, Ülkemizin Doğu ve Güneydoğu bölgesinde durumun hiç batıda ki gibi olmadığına ve Batıdan bakıldığında durumun görünmemesi için İktidar tarafından kasıtlı bir gizleme politikası uygulandığına değindi. Terör örgütünün silahla yapabileceği her şeyi yaptığını, artık bölünme topunun silahsız güçlerde ve siyasetçilerde olduğunu söyledi. Ülkenin fiilen bölünmesinin yolunun, Meclisten uzun kavgaların neticesinde geçirilen Büyükşehir Yasasıyla açıldığını tek eksiğin Valilerin seçimle gelmesi olduğunu belirtti.
Dr. Sinan Oğan, Son zamanlarda gündemde tutulmaya çalışılan 1915 Ermeni olaylarına da değindi. Ermenilerin ayinine giden bakan; Asala teröristlerinin katlettiği diplomatlar için, Ermeni çetelerince katledilmiş Türk çocukları ve kadınları için hiç duada bulunmuş mudur? Hesabını sormak için hiç girişimde bulunmuş mudur? sorularını sordu. Elbette ‘Yurtta Sulh Cihanda Sulh’ ancak Hocalı’da akan kan kurumamışken, Karabağ’dan işgalci kuvvetler çekilmemişken, Ermenilerin Ağrı Dağı hakkında ki talepleri devam ederken nasıl sulh edeceğiz? Bizim de yanlışımız şudur: 100 yıllık bir yalan için bizim tarihçilerimizin 100 yıldır çalışmamasıdır. Bu sorun artık, hukukçuların ve diplomatların çözebileceği bir sorun haline gelmiştir.
Milletvekili Dr. Sinan OĞAN konuşmasının devamında şunları söyledi:
“Büyük Ortadoğu Projesinin lideri olacağız diye yola çıkan iktidarın, geldiğimiz noktada Ortadoğu’da selam verecek hiçbir dostu kalmadı. Bölgede görevli diplomatlarımız o bölgenin bırakın kültürünü ve bizimle ilişkisini, dilini dahi bilmiyor. Bundan daha vahim olaylarda var. Musul ve Kerkük’te ki rehine olayları zaten malum, Libya konsolosluğumuz: Ortam gayet sıhhatli açıklamasını yaptığı günün gecesinde ülkede ihtilal oldu, Kaddafi tahttan indirildi. Bu nasıl bir konsolosluk çalışmasıdır ki tüm tezlerinin tersi çıkıyor?
Bir ülke düşünün; tedbirsizlikten kaynaklı gerçekleşen bir maden kazasında, toprağın altında ki kişi sayısını ayakkabılardan belirliyor. Esir edilmiş konsolosluk çalışan sayısını sürekli farklı rakamlarla veriyor, kesin sayı için Google’dan arama yapıyor.
Ülkemiz böyle kontrolsüz ve anti-demokratik bir şekilde yönetilirken, biz Türk Milliyetçileri ise birbiriyle uğraşıyor. Birbirimize kötü, hain, hizipçi gibi yakıştırmalar yapmamalıyız. Ayağımızın altında ki topraklar alınırken Milliyetçilerin birbiriyle uğraşması en büyük hainliktir. Demokrasiyi bu ülkeye sunabilecek tek parti MHP’dir. Şayet biz bunu yapamazsak, birileri çıkar diktatörlüğü demokrasi diye bize sunar. Kırgınlıkları ve küskünlükleri kenara bırakarak Türk Milliyetçilerinin iktidar olması için mücadele etmeliyiz. Biz her yerde olmalıyız, kardeş olalım, bu ülkeyi bölen biz olmayalım. Bizim hedefimiz iktidar olmaktır ve bunun için rakiplerimiz bir çalışıyorsa biz en az on çalışmalıyız. Popüler kültürü siyasette kullanmalıyız. Reklam, Sosyal Medya, basın ve yayında mutlaka var olmalıyız. İktidar STK ile olunur, çalışmayla olunur, basın yayınla olunur. Her yerde her kademede var olmak zorundayız.
Nihal Atsızlar, Ziya Gökalpler yetiştirmeliyiz. Çocuklarımıza ve gençlerimize yeni rol modeller çıkartmalıyız. Bizim ve bizim gibi düşünen fertlerin çocukları rol model olarak: Polat Alemdarı değil Oktay Sinanoğlu’nu almalıdır.
Her hareketin beslendiği bir coğrafya vardır. Bizde davamızda Turan idealimizi ön plana çıkartmalıyız. Türk coğrafyasından beslenmeliyiz. Yakın tarihi kurtlar vadisinden, uzak tarihi muhteşem yüzyıl dizisinden öğrenen bir nesil değil; okuyan, araştıran, tartışarak en doğruları bulan bir nesil yetiştirmeliyiz.”
Konferans sonrasında samimi bir şekilde soruları cevaplayan Dr. Sinan Oğan, Dernek Yöneticileri ve misafirlerle hatıra fotoğrafı çektirdi.